29 Ocak 2011 Cumartesi

Şimdi Alıntı Zamanı

Okumadan yazar olmayı denediniz mi hiç? Ben denedim. Oluyor da. Ama yazdığınla kalıyorsun o ayrı. Yazabildiğinle ya da. Sonuçta sevişmeden boşalabilen insanlarız...


" Bilindiği üzere her ülkede benzer yiğitlik ölçekleri vardır. Kimi ülkede örneğin pazu gücü yiğitliğin göstergesidir. Sağlam yapılı insanlar yiğit sayılır. Kimi ülkede yiğitlik boyla posla, pazu gücüyle değil, yüreklilikle ölçülür; gözünü budaktan sakınmayanlar yiğit sayılır. Kimi ülkede sözünü sakınmayanlar, eğriye eğri, doğruya doğru konuşanlar yiğittirler. Kimi ülkede...

     Ülkelerden birinde yiğitliğin ölçüsü taşaktı. Yiğitlik orda taşakla ölçülürdü. Böyle olunca o ülkede kadınlardan yiğit çıkmaz sanılırsa da, arada yiğit, hatta çok yiğiy kadınlar da çıkar, böylelerinin taşakları olmasa bile, bunlara simgesel olarak"taşaklı kadın" denilir, bunlardan kimileri de "Amma taşaklı kadın!" diye övülürdü.

     Erkeklerden yiğit olanlara "taşaklı adam" denilirdi ve adamların yiğitlikleri taşaklarının ağırlığına ve büyüklüğüne göre ölçülürdü. En üstün yiğitlik gösterenlere "taşağı altı okka" denilirdi. O ülkede taşağı altı okka olmak, başka ülkelerdeki "halk kahramanı" ya da "devlet sanatçısı" ya da "ulusal kahraman" olmak gibi bişeydi."

Aziz Nesin'in "İğdiş edilmiş insanlar ülkesinde ayıp yeri yerinde kalmış biri" adlı öyküsünden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder