29 Ocak 2011 Cumartesi

Düşeş

"Bu böyle olmaz aga, bu şekilde yürümez. Bütün gününü internetin başında bira içerek geçiremezsin o'lum. Bi'şeylerin parçası olmalısın. Hayat sokaklarda akıp gidiyorken sen burda böylece g*tünü yayarak vaktini harcayamazsın. Kendine birazcık saygın varsa yapmamalısın bunu.." dedim. 


                                                                                
Yasal Uyuşturucu


Bütün gün yaptığı gibi bilgisayarın başındaydı. Tanımadığı bir kızla internetten tavla oynuyordu. Hatta bu hiç görmediği kızı yazışarak tavlayacağı hayaliyle yanıp tutuşuyordu. "Sana diyorum lan alooooooooo!" diyerek oturduğum koltuktan ayaklandım. Masasının üzerinde duran, içinde bi'kaç yudum kalmış birasını fondipleyerek hızlıca yerine koydum. "Kalk lan kalk, yürü dışarı çıkıyoruz, sosyalleştirecem seni!" diyerek kolundan tuttum. Hızlıca kolunu geri çekerek"Bırak o'lum yaaa hastamısın? İyiyim ben böyle.." dedi. "O'lum çürüdün lan burda, g*tü göbeği saldın, iğrenç bi' insan oldun. 25 yaşındasın sen, biraz büyük düşün artık!" diyerek son ikazımı yaptım. Yine dinlemedi. Sessizce tavla oynamaya ve klavye üzerinden hayaller kurmaya devam etti. Baktım sonuç alamıy'cam, hemen bi'kaç arkadaşımı arayıp yılbaşı gecesini bizim evde geçirmek üzere davet etmeye karar verdim. Telefonumun rehberine girip önce Selin'i aradım. Bi'kaç kez çaldıktan sonra Selin telefonunu açtı. "Alo, na'ber Selin'cim yaaa nasılsın, na'bıyosun?" diye sordum. "İyi canım hazırlanıyo'dum. Taksim'e çıkıcaz bi' yarım saate, sen na'bıcaksın?" dedi. "Kızım delimisin yaa Taksim'e gidilir mi yılbaşında, tacizcisi var, sapığı var, hırsızı var. Hem aşırı kalabalıktır orası, bi' bok anlamazsın gittiğinden.." diyerek hemen Selin'i taksim planından vazgeçirmeye çalıştım."Yaa canım haklısın da arkadaşlara söz verdim gitmezsem çok ayıp olur ama" dedi. "Yaa ama bak Orçun da burda, bi' iki kişi daha çağırırdık, alkol-muhabbet falan eğlenceli olurdu bence" diye ısrar ettim."Yaa valla sözüm var kankilere canım, gitmem lazım" diyince benim tepem attı. "Kankilerinin a*ına koyiim" diye içimden geçirerek, "Taam Selin'cim taam. Gözde'yle bize gelir misiniz diye sorucaktım ben de. Ama anlıyorum ki zerre değerim yokmuş benim senin gözünde. Taam taaam." diyip telefonu suratına kapattım.
Onları hatırladınız değil mi?
Ben burda çok sevdiğim bir arkadaşımı içine düştüğü zavallı durumdan kurtarma planları yaparken beni böylece reddeden bir insanın peşinden daha fazla koşamazdım. "N'ooldu lan satışa mı geldin?" dedi oturduğu yerden. "O'lum ben burda senin için bi'şeyler yapmaya çalışıyorum, sen hala ta..ak geçiyosun, ağzını yüzünü s.kerim senin bak!" diyerek tehdit ettim Orçun i.nesini.  "Sakin ol şampiyon, ben senden iyilik falan dilemedim. Ben halimden memnunum, biramı yudumluyorum, netten hatunlarla tavla oynuyorum, iyiyim yani ben böyle. Sen kendi kendine gelin güvey oldun orda aslanım. Ayrıca bi' daha sormadan biramı içersen, a*ına koyarım senin  bilmiş ol!" dedi. Kalakalmıştım. Zaten Selin tarafından satışa getirilmiş bünyem, Orçun'un bu sakin ama etkili çıkışıyla iyice sarsılmıştı. Her şeyden çok o "şampiyon" lafı koymuştu. Tam kendine yerde duran ikinci birasını açacakken eline yapıştım, "Kanka, bak seni çok seviyorum, yıllardır arkadaşız, aylardır aynı evi paylaşıyoruz ama ağzını yüzünü kırdırttırma bana, akıllı ol, s.kerim belanı senin!" dedim. Sakin olmaya çalışıyordum ama kalbim hızla çarpıyordu. Ev arkadaşımla olası bir kavganın eşiğindeydim ve geri adım atmaya da niyetim yoktu. Ben onun için çabalarken, o umursamaz tavırlarıyla üstelemeye devam ediyordu. Karşılıklı bir süre daha küfürleşip birbirimizi anlamsızca tehdit ettikten sonra durulduk. Salona gidip bi' sigara yaktım ve ikili koltuğa yanlamasına uzandım. "S.kerim lan, ne hali varsa görsün, ben mi uğraşıcam.." diye kendi kendime söylenerek telefonumun rehberine girdim. Gözde'yi bulup aradım. Selinlerle birlikte Taksim'e gitme olasılığı yüksekti ama, şansımı denemeye değerdi. Telefonu açtı, güzel, ince ses tonuyla "Alo!" dedi. Gözde, bebeğim naaaa'ber?" diye yavşak bi' girizgah yaptım. "İyi bebeğim senden naaaa'ber" diyerek o da yavşakça devam etti."Gelsene bu akşam bana, bira felan içeriz, muhabbet ederiz. Evde geçirelim yılbaşını, dışarısı aşırı kalabalıktır şimdi, çıkmaya gerek yok.." dedim. "Aaaa, süper fikir bebeğim, benim de bi' planım yoktu zaten.." dedi. "Aynen yavrum, bekliyorum o zaman." dedim. "Dur Çiğdem'i de ariyim o da naap'sam diyodu kesin gelir." dedi. "Tamam canım gelirken ararsınız çıkarım ben de alışveriş falan yaparız, bekliyorum." dedim. "Tamam ari'ycam ben seni." diyip telefonu kapattı.


Koltuğa sırt üstü uzandım. Keyfim yerine gelmişti. Bi sigara daha yaktım. Gözlerimi salonun  kapısına doğru çevirip "Laaaaan, Orçun i.nesi, şanslısın yine g.t"diye bağırdım. Orçun'dan ses gelmedi. Kumandaya uzanıp televizyonu açtım."Çiğdem daha güzel lan, ona mı yazsam acaba?" diye içimden geçirip Gözde'nin telefonunu beklemeye koyuldum....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder